Ülkemiz çok ilginç ünlülere ve siyasetçilere sahip bir ülke...
Çaptan düşüp, sağlık sorunları da yaşamaya başlayanlar bir süre sonra eşi görülmemiş itiraflara başlıyorlar ve eskiden burunlarından kıl aldırtmayan hallerini unutup bize bilge ve olgun insan rolleri kesiyorlar.
İbrahim Tatlıses, Serdar Ortaç, Mehmet Ali Erbil derken şimdi de Teoman'ın sonu gelmeyen iç dökmesine maruz kalıyoruz aralıksız.
Teoman ise daha farklı elbette ve saçmalama kapasitesi daha yüksek çünkü Boğaziçi mezunu ve zeki biri ve görünen o ki bu aralar çenesi tamamen düşmüş biri. Öyleki Atatürk'e kadar uzayabiliyor dili...
"Türkiye, Atatürk zamanında bu kadar güçsüz olmasaydı, Atatürk o kadar da 'Yurtta barış, cihanda barış' demezdi" gibi abuk ve denyoca laflar bile edebiliyor yer yer...
Muhtemelen, sokak köpeklerin hayatını çocukların hayatından daha önemli gören Armağan Çağlayan da bunu görüp "Teoman'dan belki bizim kanala da iyi malzemeler çıkar" diyerek bir röportaj yapmış.
Baksanıza çünkü Atatürk hakkındaki zırvalamasını sormamış bile... Demekki yeni bir zırva daha beklemiş.
Akıcı ve kaliteli bir sohbet olmuş, izleyip bir sanatçı nasıl kendisini egoları ve arzuları uğrunda için mahvetmiş anlamında ibret almaya değer...
Ama, hala konu dönüp dolaşıp bir türlü Teoman'ın kendisine konan psikolojik hastalığa bir türlü gelmiyor? O da ayrı bir konu bakalım onu da muhtemelen 10 yıl sonraki röportajlarında öğreneceğiz.
Röportaj körler sağırlar birbirini ağırlar tadında yeni bri Teoman röportajı kontenjanından zaman ayrılıp izlenebilir.
Armağan Çağlayan ın ise gene #kötüperformans ı ile karşı karşıyayız.
